Kaya ÇETİN

Cenabı Allah her ne verirse hayırlısını versin. O kadar bekleyip demokrasi düşleri kurduktan sonra paketten çıkanlar herkes gibi beni de düş kırıklığına uğrattı. Özellikle iki maddesini bir türlü içime sindiremedim.

Birincisi orduda, poliste, yargıda tesettüre gidilmeyişi.

Şimdi bir subay demeyecek mi ki, “ben niye herkes gibi örtünemiyorum, benim başım kel mi”

Bir polis demeyecek mi, “öğretmen benden daha mı Müslüman ki o örtünüyor da ben örtünemiyorum”.

Bir yargıç demeyecek mi, “inancıma göre örtünmem engelleniyor, bu adalet mi?”

Kısacası bu kararın demokratik olduğunu söylemek kolay değil.

İkincisi de okullarımızda 80 yıldır okunmakta olan Andımız’ın kaldırılması. Kaldırılacağına çağımızın gereklerine göre yeniden düzenlense daha iyi olmaz mıydı; hiç olmazsa neyin ne olduğunu çocuklarımız da öğrenirdi.

Örneğin:

“Tebayım, hin oğlu hinim, miskinim.

Yasam; küçüklerimi istismar, büyüklerime yalakalık; cukkayı, avantayı yurdumdan çok sevmektir.

Ülküm hilafeti kurtarmak, yeniden Osmanlı’yı kurmaktır.

Ey Saidi Nursi, Derviş Mehmet, Derviş Vahdeti ve diğerleri!

Açtığınız yolda gösterdiğiniz hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım cemaatime armağan olsun.

Ne mutlu haram yiyene!”, biçiminde düzenlenemez miydi?  

Dedik ya; cenabı Allah her ne verirse hayırlısını versin.

Paketin de hayırlısını versin.