Ozan Arif'ten Bülent Arınç'a sert sözler!
Cafer Zengin/Kayseri
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, 'Vardar Ovası' türküsüne yönelik, "Onda rakı falan geçiyor. Başka bir şey söyleyin" sözlerine ülkücü camianın önde gelen sanatçılarından Ozan Arif tepki gösterdi.
Erciyes Tekir Yaylası’ndaki Zafer Kurultayı’nda konuşan Ozan Arif, "Şimdi biz içinde güzel, dilber, kiraz dudaklar geçen türküleri söylemeyelim, bunlara özel türkü mü ihdas edelim? Ben burada samimiyet görmüyorum. Bulunulan makama yakışmıyor ve bu bir çirkinlik. Aynı zamanda eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmektir bunun adı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Bursa'da Erzurum Dernekleri Federasyonu'nun bayramlaşma törenininde, 'Vardar Ovası' türküsünü söylemek isteyen ses sanatçısı Fahriye Güney’e, "Onda rakı falan geçiyor, ben yokken söyle onu" sözlerinin ardından tartışmalar dinmedi. Ülkücü camianın önde gelen sanatçılarından Ozan Arif, Erciyes Dağı Tekir Yaylası’ndaki alternatif Zafer Kurultayı’na katılırken, bu tartışmalara üzüldüğünü söyledi. Ozan Arif, ülkeyi yönetenlerin kendisi gibi düşünmeyebileceğini ancak, iyi insanlardan oluşmuş olmasını arzu ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Şimdi bir devlet büyüğü düşünün sanatçıya, ‘Sen o türküyü söyleme, içinde rakı geçiyor’ diyecek, Biz o zaman içinde bu tür şeyler geçen, güzel, dilber, kiraz dudaklar gibi aklımızdan geçen türkümüzü söylemeyelim, bunlara özel türkü ihdas edelim. Bu kadar basite indirgememeliyiz. Yaşanan durumun yanlış olduğunu vurgulamak istiyorum. Ben burada samimiyet görmüyorum. Buradan bir siyasi fayda etme çabasına düşmek, çirkinliktir ve o makamı dolduran insanlara yakışmayacak bir gayrettir."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, daha önce de birçok pot kırdığını öne süren Ozan Arif, şöyle devam etti:
"Kendisi bir hukuk adamıdır. Bir hukuk adamının bir sanatçıyı cendere altına alma, 'Sen onu yapma, bunu yap' demesi, basitliktir, doğru değildir. Ben Vardar Ovası Türküsü’nün makamını, müziğini severim. Bu kadar zaman da dinledim, bilmem işret kokusu, bilmem rakı falan bana bir şey yapmıyordu. Türküyü ahenk içinde dinliyordum. Eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmektir bunun adı. Şimdi türküleri irdeleyelim, bu gibi çok şey buluruz. Bunlar ayıpla iştigal etmektir."