Kimyasal Saldırıyı Esad Değil Muhalifler Yapmış
ABD dün açıkladığı ve tamamen tartışmalı ve doğrulanmamış iddialara dayanan istihbarat raporuyla Şam’ın Doğu Guta bölgesindeki kimyasal silah saldırısının Suriye yönetimini tarafından yapıldığını ileri sürerken, Şam ve Doğu Guta halkı saldırının El Nusra Cephesi tarafından yapıldığını söyledi. İsyancılar, silahların Suudi Arabistan tarafından temin edildiğini açıkladı. Silahların yanlış depolandığı için patladığı kaydedildi.
Çarpıcı iddiayı ABD’nin Minneapolis kentinden yayın yapan MintPress News (MPN) Gazetesi gündeme getirdi. Gazetenin Dale Gavlak ve Yahya Ababneh imzasıyla verdiği haberde, ABD’nin Doğu Guta’daki kimyasal silah saldırısına ilişkin iddialarına ve askeri müdahale ile ilgili gelişmelere dikkat çekildi. Haberde ardından Sınır Tanımayan Doktorlar Ögrütü üyesi doktorlar, Şam ve Doğu Guta halkı ve muhalifler, muhaliflerin ailelerinin söylediklerine yer verildi.
Habere göre; saldırıda en az 355 kişinin öldürüldüğünü açıklayan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü üyesi doktorlar, şu ana kadar elde edilen bulgular Doğu Guta’da 21 Ağustos’ta yapılan saldırıda sinir gazı kullanıldığını işaret ediyor.
Kimyasalı Suudi'ler Verdi
MPN’nin muhabirlerinin Şam ve Doğu Guta halkı, doktorlar, muhalifler ve muhaliflerin ailelerinin birçoğu atılan kimyasal silahların Suudi Arabistan İstihbarat Şefi Prens Bandar bin Sultan tarafından muhaliflere verildiğini söyledi. Söz konusu kişiler, saldırılardan da söz konusu Suudi yetkiliyi sorumlu tuttu.
Esad’ı devirmek için çalışan bir isyancının babası olan ve Guta’da yaşayan Ebu Abdel Moneim, “Oğlum iki hafta önce bana geldi ve taşıdıkları silahlar hakkında ne düşündüğümü sordu” dedi.
Abdel Moneim, bölgedeki muhalif taburlardan birini yönetin ve Abu Ayesha (Ayeşa) diye bilinen Suudi militanın, oğlunu ve 12 isyancının kimyasal silahların depolandığı depoda öldürüldüğünü söyledi. Baba, depodaki silahları tüpe benzeyen yapısı olan devasa gaz silindirleri olarak tanımladı.
Guta kasabası halkı da isyancıların gaz maskeleri taktığını, kimyasal silahların tünelde depolandığı sırada özel evlerde kaldıklarını söyledi.
Abdel-Moneim oğlunun ve diğerlerinin kimyasal silah saldırısı sırasında öldüğünü belirtti. Aynı gün aşırı dinci terör örgütü El Kaide’yle bağlantılı El Nusra Cephesi’nin, intikam almak için batı sahilindeki, Esad rejiminin kalbi olan Lazkiye’de sivillere saldıracağını açıkladı.
Kadın İsyancı İsmini Vermedi
Gazeteye konuşan isyancıların ve halkın korkularından isimlerinin açık yazılmasını istemediği vurgulanan haberde ismi “K.” diye kodlanarak verilen bir kadın isyancı, “Bize bu silahların ne olduğunu veya nasıl kullanılacağını söylemediler. Bunların kimyasal silah olduğunu bilmiyorduk. Bu silahların kimyasal silah olduğu hiç aklımıza gelmedi” dedi.
Gazeteye konuşan isyancıların ve halkın korkularından isimlerinin açık yazılmasını istemediği vurgulanan haberde ismi “K.” diye kodlanarak verilen bir kadın isyancı, “Bize bu silahların ne olduğunu veya nasıl kullanılacağını söylemediler. Bunların kimyasal silah olduğunu bilmiyorduk. Bu silahların kimyasal silah olduğu hiç aklımıza gelmedi” dedi.
Kadın isyancı, "Suudi Prensi Bandar, bu tür silahlar verdiğinde, bunları kullanmasını ve saklamasını bilenlere vermeli” diye uyardı.
Guta’da tanınmış isyancı liderlerden J., “El Nusra Cephesi militanları cephede savaşanlar dışında diğer isyancılarla işbirliği yapmıyor. Gizli bilgileri paylaşmıyorlar. Onlar basitçe, sıradan isyancıları bu silahları taşımak ve kullanmakta kullandılar” dedi. J. ardından da “Bu silahları çok merak ediyorduk ve maalesef uygun bir biçimde depolanmadığı için patladı” diye konuştu.
Gazetenin muhabirleri bölgede görüştükleri muhaliflerin maaşlarının Suudi Arabistan tarafından ödendiğini söylediğini bildirdi.