KILIÇDAROĞLU'NUN OĞLUNDAN İLGİNÇ CHP AÇIKLAMASI
CHP üzerine doktora yapan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'na göre CHP'nin oylarını artıracak en etkili olabilecek yöntem, sokağa çıkmak değil seçmenin ayağına gitmek.
Kerem Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçimlerinin ardından Türkiye’de CHP’nin oy potansiyelinin zayıf olduğu Esenler ile oy potansiyelinin yüksek olduğu Kadıköy ilçelerinde saha çalışması yaptı. CHP örgütünden yöneticiler, üyeler ve seçmenlerle görüşmeler gerçekleştirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğlu olduğunu parti yöneticileri ve eski/yeni milletvekilleri ile paylaştı üye ve seçmelerle konuşurken kimliğini paylaşmadı. Kerem Kılıçdaroğlu, çalışma sonuçlarını Al Jazeera'den İrfan Bozan'a anlattı. Kerem Kılıçdaroğlu ile yapılan röportajın öne çıkan bazı başlıkları şöyle:
Siz saha çalışmanız kapsamında CHP’nin son seçimlerde yüzde 62 oy aldığı Kadıköy ile yüzde 14 oy aldığı Esenler ilçelerini incelediniz. Kadıköy orta ve üst gelir grubunun Esenler ise çoğunluğunu alt gelir grubunun oluşturduğu kişilerin yaşadığı yerler. Emeğe yakın olduğu iddiasındaki CHP Esenler’de neden başarılı değil? Sizin gözlemleriniz nedir?
Esenler’in yerleşim olarak geliştiği, insanların yerleşmeye başladığı dönemde bu insanları yakalayan Refah Partisi. Refah Partisi’nin o dönem stratejisi evlere gitmek, seçmenlerle yakınlaşmak olmuş. O dönemlerin sosyal demokrat partisi SHP bu kesimi unutmuş. 1990’lardan 2010’lara kadar Esenler nüfusunda büyük artış var ama CHP hala çok sınırlı üyeye sahip. CHP’nin şu anda aktif seçmeni ve üyesi çok sınırlı, büyüyememiş.
1990 öncesinde SHP’nin dar gelirli ilçelerdeki oy oranı bu kadar kötü değildi. Ne değişti?
Kopuşun sebebi dönüp dolaşıp klientalizme geliyor bence. SHP, DYP ile koalisyon ortağı olduğu dönemde devlet kaynaklarını partili kişilere dağıtıp kendi seçmenini unutması. İktidardaki parti için devlet kaynaklarını dağıtmak çok önemli. Belirli kurumlar için sınav yapılıyor ama aslında referansla giriliyor. Koalisyondaki her partiye kontenjan veriliyor. Mesela Esenler’de ve Kadıköy’de bu kontenjanlar dağıtılıyor. Bunun dağıtımında yanlışlar yapılıyor. Onun dışında o dönem İSKİ yolsuzluğu çıkıyor. Bir de Esenler’de bu çok anlatıldı parti içinde SHP-CHP kavgası var. Aynı partideki insanlar bir birlerini kötülüyorlar. Bu durum da partiyi olumsuz etkiliyor. SHP içinde kavga var görüntüsü seçmeni, üyeleri kaçırıyor. HEP ittifakı sonrası yaşananlar. DEP milletvekilleri krizi hep partide tartışmalar yaratıyor. O dönemlerde partinin içi hep kaynamış. Bu dönemde de Refah Partisi devreye giriyor.
‘’AKP Esenler’de seçmenle bütünleşmiş durumda’’
Bugünü konuşursak CHP Esenler gibi yerlerde nasıl büyüyebilir?
CHP örgütünde zaten ‘’parti kaynaklarımız limitli, burada seçmen bize mesafeli biz de pek bir şey yapamıyoruz’’ durumu var. Oralarda hemen olmaz ama şu anda önümüzde bir seçim gözükmüyor. İyi bir çalışmayla Esenler’de birinci parti olamayabilirsiniz ama oyunuzda belli bir artış olabilir. Geçmiş dönem seçim sonuçlarına bakarsınız bir trend oluşmuştur. Bu trend içinde dersiniz ki, şu mahalleyi biraz zorlasak bize doğru bir kayma sağlayabiliriz. Tabii ki, AKP oralarda çok güçlü, çok büyük kaynakları var. Seçmenle bütünleşmiş durumda özellikle Esenler’de ve çevresindeki ilçelerde.
Bütünleşmeden kastettiğiniz nedir?
Benim edindiğim izlenim AKP’nin muhtarlarla ilişkisi çok iyi. Muhtarlar neden önemli? Mahalleyi tanıyor. Kimin ne sorunu var? Biliyor. Muhtar bildiklerini AKP ilçe başkanına anlatıyor. İlçe başkanı için kaynak sıkıntısı yok ve sorunları kolayca halledebiliyor. Muhtarlarla bu bağ kurulmuş durumda. Seçmende bunları biliyor. Bir sorunu olduğunda o sorununu oraya taşıyabiliyor.
‘’Sokağa çıkmak CHP’ye kaybettirir’’
CHP ne yapabilir?
CHP ayni yardım yapamaz. O gücü yok. Senede bir iki kez yapabilir belki. Parti olarak düzenli bir şekilde seçtiğiniz bölgelere, mahallelere gidersiniz onlarla diyaloğa girersiniz. CHP bunu yılın belli günlerinde, belli organizasyonlarda stand açarak yapıyor. Bunun ötesine geçmek gerekiyor. Ev ziyaretleri yapılabilir, ev ziyaretleri çok önemli. Örgütte meydanlara inelim görüşü de var. Meydanlara inmenin şöyle bir riski var bence. Dünya Değerler Araştırması’na göre Türkiye en muhafazakar ülkelerden biri ve insanların protesto olayına bakış açısı çok mesafeli. Siz meydanlara inelim diyorsunuz meydanlara inince muhtemelen AKP seçmeni bunu kendisine tehdit olarak alacak. Bana karşı protesto yapıyorlar algısı oluşacak.
Sokağa çıkmak CHP’ye kaybettirir mi?
Sokağa çıksınlar ama büyük bir protesto yapalım şunu engelleyelim demenin bence çok getirisi yok. Bunu belirli bölgelerde mesela Kadıköy’de yapabilirsiniz ama bunu Esenler’de yaparsanız muhtemelen ters tepecek. Meydanlara inelim söylemi güzel, kulağa hoş geliyor ama riskli de olabilir. Artık hakim parti sistemi var. AKP herşeyi kontrol ediyor hukuk ellerinde durum böyle olunca polisi de onlar kullanıyor, çevik kuvveti üzerinize salıyor. Sen orada eylem yap, yapma şiddet uyguluyorlar. Karışıklık çıkaran CHP imajı veriliyor.
‘’En etkili yöntem seçmenin ayağına gitmek’’
Esenler’de bahsettiğiniz gibi bire bir çalışma yapacak CHP kadrosu var mı?
Yapı çok sınırlı 500 bin nüfuslu bir yerde 5000 üyeden bahsediyoruz. Bunun da sadece yüzde 10-15’i aktif üye. Seçim zamanı biraz artıyor ama gene de yetersiz. En büyük rakibiniz olan AKP’ye kıyasla sayınız çok düşük. Çalışmalar seçim dönemi ile sınırlı olunca AKP’ye veren yine oyunu AKP’ye verecek. Aslında çok ciddi yolsuzluklar ortaya çıktı. AKP seçmeni de eminim bir şeylerin döndüğünün farkında ama şu bakış açısı hala devam ediyor: ‘’Tamam bunlarda bir yolsuzluk var ama sonuçta en iyi bunlar yönetiyor, ben yardım alıyorum bu yardımı kaybetmek istemem.’’
’KPSS kazanan CHP’liler üyeliğini iptal ediyor’’
O bölgelerde yaşayanlar muhafazakar kimlikleri ile de öne çıkıyor. CHP’ye muhafazakar kimlikli siyasetçileri, kişileri almak bunları görünür kılmakla buralarda oy artışı sağlama stratejisini de denendi. Mesela muhafazakar kimlikli Mehmet Bekaroğlu, genel başkan yardımcısı oldu. O kitleleri kazanmanın yolu buralardan mı geçiyor sizce?
Bence o yol buralardan geçmiyor. Siz onu aday yapınca alternatifi zaten AKP’de var. ‘’Ya Mehmet Bekaroğlu gelmiş değişiyor muhafazakarlara artık olumlu bakıyor demek ki oy verilebilir’’ denmiyor. Zaten bu işlemedi. Bunu geçmiş de Baykal da denedi, babam da denedi olmuyor. Bence yoksulluk en önemli konu. Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan terörü bir yana bırakırsak ekonomi geliyor. Bu ekonomik sıkıntı insanları AKP’ye itiyor. Sonuçta sizin bir işiniz yok iş arıyorsunuz. ‘’Al bir AKP üyeliği sonra başvuru yapacaksın işin olacak’’ deniliyor. Bu sayede de AKP üyeliği sayısı artıyor. Mesela şöyle örnekler de KPSS kazanan partililer mülakata gitmeden önce CHP üyeliğini iptal ediyor. Baktı sınavdan iyi sonuç aldı mülakata gidecek o zaman üyeliğini kesiyor.
‘’Kürt Sorununda askeri çözüm olmuyor, olmayacak’’
Buradan Kürt Sorununa geçersek CHP’nin Kürt meselesi konusunda net bir duruşu olmadığı eleştirileri var. Buna katılıyor musunuz?
CHP’nin Kürt sorunun ilişkin 19 Maddelik demokrasi bildirgesi bence çok önemliydi. Bu iş böyle güvenlik yöntemleri, askeri çözüm ile olmuyor, olmayacak. Malesef daha fazla şehit gelecek öyle gözüküyor. Bence bu bildirge işe yarayabilirdi. Bu bildirge çok değerlendirilmiyor, tartışılmıyor. TV’lerde partililer söylüyor ama çok tartışılmıyor. Tabii buna AKP sıcak bakmıyor, içinde seçim barajının düşürülmesi gibi öneriler var. Bence o maddelerin arkasında durulmalı. Onu parti yönetimi hazırladı Kürt sorununn çözülmesi için bu 19 maddenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Çözüm yeri TBMM denilip bu maddelerde ısrarlı olmak gerekiyor. Tabii şöyle de bir şey var HDP’nin de kendini PKK’dan soyutlaması gerekiyor.
Kaynak: