KILIÇDAROĞLU YENİKAPI MİTİNGİNDE BÖYLE KANDIRILMIŞ
OHAL Kararları ile binlerce kişinin tasfiyesine sert tepki veren Batı'ya karşı birlik beraberlik kareleri verilen Yenikapı Mitingi ardından CHP'de tartışma başladı.
15 Temmuz Darbe girişimi ardından çıkan fırsatları değerlendirmek isteyen Erdoğan'ın ısrarla muhalefet ve askerle görüntü vermek istediği "Yenikapı Mitingi" zaferi ile sonuçlandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Askeri temsilen Hulisi Akar'ın yaptıkları olumlu konuşmalar tam da Erdoğan'ın beklediği ve istediği sonuçları sağladı. Ancak Mitingde CHP ve Kılıçdaroğlu için öyle beklenmedik şeyler oldu ki, ister istemez, " AKP ve Erdoğan bizi yine kandırdı mı" tartışmaları başladı.
BATI'NIN OHAL İTİRAZINA HEPİMİZ BERABERİZ KARELERİ
Binlerce kamu çalışanının Ordu ve diğer kamu kesimlerinde tasfiyesine tepkili olan batıya karşı birlik beraberlerlik kareleri bol bol medyada yer buldu. Ancak Erdoğan ve Hulisi Akar'ın konuşmalarına CHP'den itiraz geldi. Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın, Yenikapı Mitinginin CHP açısından perde arkasını yazdı. İşte o yazı.
TOPLU FOTOĞRAFA GİRMEDİ
CHP ve MHP liderlerinin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın davetiyle Yenikapı’da yapılan mitingin sonundaki “toplu fotoğrafta” yer almaması kulislerde, miting programına yapılan “son dakika eklemelerine tepki mi?” sorularına yol açtı.
MİTİNGE YAPILAN SON DAKİKA EKLEMELERİ
CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “toplu fotoğraf”ın yanısıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın konuşma yapacağı bilgisini, uçağa yetişmek için bindiği aracın içinde aldı. CHP’de miting programına yapılan “son dakika eklemeleri”, Erdoğan’ın kalabalıkla “idam diyaloğu” rahatsızlık yaratırken, demokratikleşmenin “miting söylemi” olarak kalacağı endişesi dile getiriliyor. CHP kulislerinde, Yenikapı mitingine ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor:
KILIÇDAROĞLU'NUN AMACI
Farklı kitlelere ulaşıldı: CHP yönetimi, “tam istendiği gibi olmasa” da Kılıçdaroğlu’nun sesini “farklı ve kendisini hedef alan” bir kitleye ulaştırmasından memnun.
İdam rahatsızlığı: Kılıçdaroğlu’nun başından bu yana savunduğu “darbelere de diktaya da hayır” tavrını vurgulaması açısından miting bir “fırsat” olarak değerlendirilmesine karşın, Erdoğan’ın kalabalıkla “idam” diyaloğuna girmesi CHP’deki rahatsızlık konularının başında geliyor. Erdoğan’ın bu tavrı “kendi kitlesine yönelik mesaj” olarak yorumlanırken, CHP’nin ne kadar kamuoyu baskısı olursa olsun, “idama hayır” tavrından ödün vermeyeceğine dikkat çekiliyor.
Akar süprizine tepki: CHP ve MHP liderlerinin bilgisi dışında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın kürsüye çıkmasına ise CHP yönetimi tepkili. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “En azından sivil giysiyle katılabilirdi” derken, “kalabalık mitinglerin” de “apoletli, asker şapkalı general” görüntüsünün de “darbeyi önlemiş sivil siyaset” için ciddi bir “paradoks” olduğu görüşünde:
DARBE BAŞARILI OLSAYDI
“Dünün fotoğrafı şu; 15 Temmuz günü darbeciler başarılı olsaydı da üniformalı bir generalin kalabalıklara konuştuğunu görecektik, dün de yine omuzu samanyolu gibi yıldızlarla dolu bir generalin başında asker şapkasıyla kalabalığa konuştuğuna tanık oldu. Bu 21. Yüzyıl demokrasisine yakışmıyor, bu bir demokrasi fotoğrafı değil.
APOLETLİ ŞAPKALI GENERAL
Eğer Hulusi Akar’ın orada konuşması gerekiyorsa, sivil kıyafetle bu konuşmayı yapmalıydı, bu bile kamuoyuna çok önemli bir mesaj olurdu. Bütün Türkiye’nin o gece konusunda kuvvet komutanlarıyla, Genelkurmay Başkanı’yla ilgili soru işaretlerinin yanıtını beklediği, komutanların kendilerinin bile yanıtını veremediği sorular varken, bir kahraman edasıyla, ‘apoletli, şapkalı general konuşması’ görüntüsü dilin ifade edemediği, sözün taşıyamadığı daha kalın mesajlar verme izlenimi yaratıyor. 2016’da böyle bir fotoğrafa Türkiye’nin ihtiyaç duyması yanlıştır.”
“Miting demokrasisi” eleştirisi: Kılıçdaroğlu, kamuoyu baskısı nedeniyle son anda mitinge katılma kararı alsa da, CHP içinde bundan sonraki süreçte, demokratikleşmenin “miting söylemi” olarak kalması yerine, “eylemle yaşama geçirilmesi” için çaba harcanması görüşü egemen. Parlamentonun devre dışı bırakıldığı ve ülkenin kararnamelerle yönetildiği OHAL koşullarının ortadan kaldırılması, “denetim ve yasama” yetkisinin parlamento eliyle etkin biçimde kullanılması, işkence iddialarının üzerine gidilip, bu tür uygulamala izin verilmemesi, 12 Eylül darbe rejimi sonrasındaki gibi sanatsal faaliyetlerin “yasaklanması”na dönük uygulamalara son verilmesi, CHP’nin “öncelikli” talepleri.
Kaynak: