İçişleri Bakanından Suriye Açıklaması
İÇİŞLERİ Bakanı Muammer Güler, "Sınırlarımızdaki güvenliği sağlarken kimyasal tehdidi de kapsayacak bir planlama içindeydik. AFAD'ın bölgede iki ay önceden kimyasal etki yaratabilecek bir tehlikeye karşı bir çalışması vardı" dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALAYAN BUNUN ALTINDA KALIR"
Çözüm sürecinde birinci aşamın istenilen noktaya ulaşmadığını belirten Güler, "Birinci aşamanın henüz beklenen neticiye ulaştığı söylenemez. Ancak kim ne ifade ediyor olursa olsun bizim hükümet olarak planımız bellidir. Bu anlamda değişik kimlikler değişik ünvanlarla yapılan açıklamaları da doğrusu ciddiye almıyoruz. Bu konuda daha önceden kararklaştırılan ve yürütülmeye çalışılan bir süreç var. Burada herkesin sorumluluğu vardır. Herkes bu sorumluluk çerçevesinde hareket etmelidir. Taahütler yerine getirilmelidir. Yoksa Türkiye'nin kendi ülke sınırları içerisinde güvenliğini sağlayacak güçleri her zaman vardır. Bu konuda öncelikle çatışmasızlık ortamının silahların geri çekilerek, sınır dışına çıkarılarak bu ortamın sürüdürülmelisidir. Bu kunudaki iyi yaklaşımların devam etmesini istiyoruz. Yetkilerimiz çerçevesinde de gerekli önlemleri her zaman alırız. Bölgede çok büyük bir destek vardır. Bu mesajın herkes tarafından alınması gerekir. Çözüm sürecini baltalayan bunun altında kalır. İnsanlarımız artık neyin nasıl ne amaçlarala gerçekleştirildiğini biliyor" diye konuştu.
"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"
Suriye'ye olası bir müdahale ve sonuçlarını değerlendiren Güler, "Suriye'de 2 yıldan beri olağanüstü bir durum var. Ceylanpınar'da burunumuzun dibinde meydana gelen olaylara bağlı olumsuzluklar dikkatle takip ediliyor. Hem sınır güvenliği hem de sınırda yapılan kaçakçılık konusunda tedbirlerimiz var. Terörle ilgili tedbirlerimiz var. Ancak son yaşanan olaylar işin çığrından çıktığını kimyasal silah denen bir insanlık suçunun işlendiğini ifade ediyor. Tabi dünya kamuoyu buna sessiz kalamaz. Bunun karşılığı uluslararası alanda mutlaka vardır. Vatandaşlarımızın, kendi topraklarımızın elbette güvenliğini sağlamak anlamında her türlü tedbiri alıyoruz" şeklinde konuştu.
GEZİ GENELGESİ
Gezi genelgesi konusunda bilgi veren Güler, "27 ağustos tarihinde 81 il valiliğine, yükseköğretim kurumuna, kredi ve yurtlar kurumu genel müdürlüğüne ve ilgili güvenlik birimlerine bilgi olarak gönderdiğimiz bir genelgemiz var. Burada ifade etmek istediğimiz konu, eğitim öğretim döneminin başlaması ile yasal olmayan eylem ve etkinliklere izin verilmemesi. Olaylara karışanların tespit edilmesi, haklarında gerekli yasal ve gerekli disiplin işlemlerin yapılabilmesi. Öğretim ortamının bozulmasına yönelik faliyetlere müsade edilmemesi. Gezi eylemleri benzeri bir çok şiddet eylemlerinin yeniden gündeme getirilmesi arayışları var. Biz güvenlik birimleri olarak her türlü tedbirleri alacağız" dedi.
"TEZKERENİN YETECEĞİ İFADE EDİLİYOR"
Suriye'ye olası bir müdahale konusunu değerlendiren Güler şöyle konuştu: "Bu müdahale konusu bakanlığımızın yetkisini aşan bir konu. Tezkere konusunda ekim ayının başına kadar süren bir yetki vardır. Bu yetkinin amacı kapsamı konusunda bir eksiklik varsa hükümetimiz derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne konuyu götürebilir. Ancak şu an için bu tezkerenin yeteceği ifade edilmektedir. Ancak uluslararası tavırın da netleşmesi gerekir. Sınırlarımızdaki güvenliği sağlarken kimyasal tehdidi de kapsayacak bir planlama içindeydik. AFAD'ın bölgede iki ay önceden kimyasal etki yaratabilecek bir tehlikeye karşı bir çalışması vardı."
"POLİSİMİZİ KORUMA GÖREVİ YAPMAKTAN AYIRMAK İSTİYORUZ"
Koruma memurluğu konusunda Güler, "Koruma memurluğu konusunda emniyet teşkiklatı olarak bir çalışmamız var. Emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde kişi, bina ve hasas bölgelerin korunması polis teşkilatı tarafından yürütülüyor. Koruma memurluğu statüsü oluşturmaya çalışıyoruz. Emniyet sınıfı içinde olan ama ünvanı polis olmayan, ünvanı koruma memuru gibi olan bir çalışmamız var. Sadece bina ve özel yerlerin korunması dışında statlarda, üniversitelerde de görev alabileceklerdir. Fiziki kapiseteleri biraz daha farklı olacak. 6 yıl görev yapanalar polisliğe geçebilecek. Biz polisimizi koruma görevi yapmaktan ayırmak isitiyoruz" dedi.
ARAÇLARA ÇİP TAKILMASI
Araçlara takılması planlanan çip sisteminin özel hayatın gizliliğini ihlal etmeyeceğini belirten Güler, "Araçlara çip takılacak. Ancak bunun özel hayatın gizliliği ile ilgili hiç bir ilgisi yok. Pilot proje olarak devam ediyor. Araçları kimliklendirme sistemi dediğimiz bir sistem var. Trafik kazalarının yoğun olduğu ve trafik ihlallerinin en çok işlendiği yol ve bölgelerde kullanılacak" diye konuştu.