Ethem cinayetinin bilirkişi raporu hazır: Düşme de yok bileğe gelen taş da
Ethem Sarısülük'ü öldüren polis Ahmet Şahbaz'ın ifadesindeki yalanlar bilirkişi raporuyla kesinleşti...
Ankara'da polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük'ün bilirkişi raporunda, polisin ifadesindeki yalanlar bir kez daha ortaya çıktı.
Ethem Sarısülük'ü öldüren polis Ahmet Şahbaz'ın ifadesindeki yalanlar bilirkişi raporuyla kesinleşti.
Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre, Olayla ilgili olarak medya kuruluşlarından, MOBESE kameralarından ve çevredeki işyerlerinden alınan 28 görüntü incelendi. Bunlardan 3’ünde Sarısülük’ün vurulma anının görüntüsü yer aldı. Raporu hazırlayan iki bilirkişi, fotoğraflarla vurulma anını ve öncesini kare kare şöyle anlattı:
‘Üstlerine yürüdü’
“Eylemciler metro girişi ile havuz arasındaki polislere taş atmaya başladı. O sırada Ethem Sarısülük taş toplarken görüldü. Eylemciler metro girişi - havuz arasında kaldı. Arkalarında banklar ve telefon kulübeleri olduğu için arkaya gidemediler. Eylemciler taş atarak polislerin üzerine ilerledi. Taş bankların arasına sıkışarak yere düşen polise eylemciler yakın mesafeden taş attı. Eylemciler daha da kalabalıklaşarak yere düşen ve sıkıştıkları yerden çıkmaya çalışan polislere taş atmaya devam etti. Sıkışan polisler telefon kulübesinin üzerinden atlayarak diğer tarafa geçmeye çalıştı. Eylemciler, polisin attığı gazın etkisiyle geri çekildi. Polisler bu sırada sıkıştıkları yerden çıkarak başka bir yöne ilerledi. Sarısülük’ün de bulunduğu eylemciler, çekilen polislerin üzerine doğru ellerinde taşlar ile ilerledi. Bir polis memuru (Ahmet Ş.), kalabalıktan ayrılıp üzerlerine gelen eylemciyi uzaklaştırdı ve eylemcinin üzerine doğru yürümeye devam etti. Polis memuru yere düşen eylemciye tekme savurdu.”
‘Namlu yere paralel oldu’
“O sırada eylemciler ellerindeki taşları atmaya hazırlandı. Polis silahını havaya doğrultarak ateş etti. Sarısülük polise taş attığı sırada polis ateş ediyordu. Polisin silahı ilk iki ateşlemesinde silahın namlusunun ucu havaya yönelikti. Ancak namlu çok hareketliydi. Son ateşleme öncesinde namlu bir an yere paralel oldu. Polisin eylemcilere yaklaşmasından, silahını 3. kez ateşlemesine kadar 10’dan fazla taş polise atıldı.”
Düşme de yok bileğe gelen taş da
Rapor, Ahmet Ş.’nin “meşru müdafaa” yaptığını ileri sürdüğü savunmasındaki çelişkileri ortaya koydu:
- Ahmet Ş., göstericilerin kendisini yere düşürdüğünü ve yerde iken taş atmaya devam ettiklerini, linç edilme korkusu yaşadığını ileri sürmüştü. İncelenen görüntülerin hiçbirinde Ahmet Ş.’nin yere düştüğünden bahsedilmedi.
- Ahmet Ş., göstericilerin kendilerinin üzerine geldiğini ileri sürmüştü. Ancak görüntülere göre, polis ilk etapta sıkışmıştı ve taş atışına maruz kalıyordu. Ancak daha sonra atılan gaz bombası nedeniyle göstericiler ve polisler bulundukları yerden geriye çekildi. Polis arkadaşları geri çekilirken Ahmet Ş. onlarla birlikte gitmek yerine onlardan ayrılarak tek başına göstericilerin üzerine doğru ileri fırladı ve önce tekme savurup sonra ateş açtı.
- Ahmet Ş. havaya ateş ettiğini ancak 3. atışta bileğine gelen taş nedeniyle namlusunun pozisyonunun değiştiğini iddia etmişti. İncelenen görüntülerin hiçbirinde Ahmet Ş’nin bileğine gelen taşa rastlanmadı.
- Daha önce polis memuruna 37 taş geldiği belirtilmişti. Oysa bilirkişi raporuna göre, Ahmet Ş.’nin arkadaşlarından ayrılıp ileri fırlamasından ateş etmesine kadar kendisine “10’dan fazla” taş fırlatıldı, bunların kaçının isabet ettiği belirtilmedi.