Erdoğan'ın 'DEMO'rasi Paketi
BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN ‘DEMO’RASİ PAKETİ’
Mert Ali BAŞARIR
“Başbakanım, kendime doğruyum, atışkanım. Yasam, yasakçılığı, küçüklerimi, bebekken okula göndermeyi, büyüklerimi, erken yaşta öbür tarafa uğurlamayı, burnumu, Ergun Özbudun’umu gözümden çok sevmektir. ‘Mülküm’, pardon ‘ülküm’, cumhurbaşkanlığına yükselmek, ‘daha ileri demokrasiye’ gitmektir. Ey! Bu günümüzü sağlayan, ulu Kenan Evren, bize açtığın yolda, kurduğun Anayasa’da, sola gösterdiğin hacamatta, hiç durmadan ‘beraber’ yürüyeceğime ‘ayran’ içerim. Varlığım, ‘mal varlığıma’ armağan olsun.
Ne mutlu, ‘Tayyip’çiyim’ diyene!”Başbakan paketini açıklarken kafama takılmıştı, Mehmet Haberal’ın, Meclis’teki yemini sırasında da iyice içime dert oldu. Cumhurbaşkanı, milletvekili yemini, öğrenci andı vardı da, niye bir ‘başbakan yemini’ ya da ‘andı’ uydurulmamıştı. Bu yaraya bir merhem olmak istedim açıkçası!
TEOKRATLAR HÜKÜMETİ
Sayın Başbakan’ın,“sürprizlerle dolu” diye günlerce anons verdiği ‘Demo’rasi Paketi’ gerçekten sürpriz oldu. Bu ‘teokratlar hükümetinin’ ilk sürprizi, düşünce özgürlüğünün gereği, ‘muhalif basını’, ifşaatına çağırmamasıydı. Paketten, başörtüsü, türban, burka, şal gibi ‘tekstil ürünleri’ çıkmıştı. Gelin şimdi hep beraber, Erdoğan’ın ‘heybesinden’ dökülen bu maddelere birlikte göz atalım.
‘EŞ BAŞKANLIK’
Seçimdeki yüzde 10 barajı, yüzde 5’e düşecek. Ya da ‘daraltılmış bölge sistemi’ gelecek. (Bu daha çok ‘karartılmış bölge sistemi’ olarak geçiyor. İkinci pakette ise futbolda serbest vuruşta kurulan barajın uzaklığı, 9.15 metreden, 5 metreye inecek. Gerektiğinde, takımın birden fazla oyuncusu ‘kırmızı kart’ görmüşse, ‘yan hakemler’ bu barajın kurulmasında taşeron olarak görev alacak) Parti ‘eş’ genel başkanlık makamı geliyor. (Bu durumda Emine Erdoğan da ‘eş durumundan’ AKP Genel Başkanı olabilecek. Devlet Bahçeli ise bundan yararlanamayacak)
ALİ’NİN KÜLAHI
Partiler ve adaylar, propagandada istedikleri dil ve lehçeleri kullanabilecek. (Böylece AKP, seçimlerde ‘Osmanlıca’ ya da ‘Arapça’ propaganda yapabilecek) Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu oluşturulacak.( Ancak kurul, hükümeti bu konudan ‘muaf’ tutacak) Alevi yurttaşlarımızı da hiç ihmal etmeyen(!) hükümet, Nevşehir Üniversite’nin kapısına, Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi tabelası asacak. (“Alevilik Ali’yi sevmekse, ben aleviyim” diyen Başbakan Erdoğan, Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını da Ali’ye giydirecek!) Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde ‘hükümet komiseri’ olmayacak. (Onun yerine ‘semt komiseri’, bu görevi ifa edecek.)
X-W-Q’YA TAHLİYE
Daktilolardan sökülen X,W,Q harfleri yerine takılacak. (İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolcada da bulunan bu harfler, Türkiye’de makbul görülürken, Kürt x’i, Kürt w’su, Kürt q’su gerekçesiyle tedavülden kaldırılmıştı. Başbakan, “Klavyeye özgürlük geldi” diyor ama ‘kırdığı onlarca parmağı’, alçıya almayı hiç düşünmüyor. X,W,Q harfleri ‘tahliye’ olurken, 29 harfin ‘tutukluluk süreleri’ berdevam) Kişisel veriler, yasayla korunacak.(Toplanmadık, deşifre edilmedik hangi veri kaldıysa artık!)
SULUKULE
Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle, kamuda, kadınlar, ‘kafalarına göre’ giyinebilecek. (Başörtüsü, türban serbestîsi, devlet dairelerine, hatta ‘kazan dairesine’ bile duhul edebilecek. Demek oluyor ki örneğin, kadın cerrahlar ve ameliyat hemşireleri, ‘kep’ yerine, ‘başörtüsü’ ve ‘türbanla’ operasyonlara girebilecek) ‘Özel okullarda’,‘Kürtçe eğitim’ verilebilecek.(Başbakan, PETKİM, TEDAŞ, SEKA, TELEKOM, TEKEL gibi Kürtleri de, ‘özelleştirmeye’ kalktı) Kurban derisi, boynuz, sakatat, para toplamadaki kısıtlamalar kalkıyor.(‘Deniz Feneri’ tarzı, ‘nehir ışıldağı’, ‘göl şamdanı’, ‘okyanus projektörü’ gibi adlarla ‘hayırlara vesile’ dernekler kurulabilecek!) ‘Roman Dil ve Kültür Enstitüsü’ kurulacak. (Sulukule’deki evlerinden, mekânlarından edilen Romanlar, herhalde bu enstitüye taşınacak!)
MAFYÖZ VALİ
Demokrasi Paketi’nden Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna da çıktı! Vali, Radikal Gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a, bu kentte katledilen Ali İsmail Korkmaz haberleri yaptığı için ‘elektronik posta’ üzerinden tehditler savurup “Yerin altı da var, eninde sonunda orada buluşacağız” yazdı. Vali, sanki yeraltı dünyasının babalarından. Aslında Başbakan ‘demokrasi paketi’ açtı, ‘internet paketi’ değil ki canım! Hükümet de yakında ‘paket servisine’ dönecek. Tekrarlayalım yine… Ne mutlu, ‘Tayyip’çiyim’ diyene!
MECLİS AÇILDI
Ancak, Sayın Abdullah Gül’ün, bariz bir şekilde, artık ‘Tayyip’çi’ olmadığı netleşti. T.B.M.M.’nin 24. dönem, 4. aşama yılının açılışında, kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasını Meclis’e değil, Başbakan’a karşı yaptı. Gezi Eylemleri için “Demokratik gelişmişliğimizin yeni bir tezahürü” diyen Gül, direnişlerde hayatını kaybedenlere de rahmet diledi. Özgür, eleştiren, tarafsız, bağımsız bir medyayı savunan Cumhurbaşkanı konuşurken, Başbakan Erdoğan’ın, asık bir suratla, önüne bakarak, uyarıları üzerine almamaya çalıştığı gözlendi. “Milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğim” açıklamasıyla da 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan’la aralarında olan “Al Gül’üm, Ver Gül’ümün” artık mürur-u zamana uğradığı mesajını vermiş oldu. Meclis sıralarına ‘kırmızı gül’ de bıraktırması, cumhurbaşkanının da, seçim atmosferine girdiğini gösterdi. Vekil vükelâya, ‘Gülsuyu’ da dökmek için konjonktürü müsait bulmadı galiba!
TEK RAKI
Recep Bey, “Tek dil, tek bayrak, tek millet, tek vatan” diye saydırırken, niye ‘tek adam, tek parti, tek tip, tek mezhep’i söylemiyor? ‘Tek rakıya’ bile karşı olan Başbakan Erdoğan, daha bakalım ne kadar tek’leyecek?