Erdoğan'a tokat gibi cevap!

Erdoğan'a tokat gibi cevap!

'Neyiniz eksik' diye soran Başbakan Erdoğan'a cevap Mehmet Ayvalıtaş'ın babasından geldi; 'Oğlum eksik, Ethem eksik, Abdullah eksik, Medeni eksik, Ali İsmail eksik.'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemlerine katılanları hedef alarak sorduğu “neyiniz eksik” sorusuna Ali Ayvalıtaş’ın verecek bir cevabı var: “Oğlum eksik.” Çünkü o Gezi Parkı eylemlerinin ilk kaybı olan 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın babası. Bayrama bir eksikle giren baba Ali Ayvalıtaş “Bize bayram yok artık. Bundan sonra bayram yaşayabileceğimizi sanmıyorum. Bizim dalımızı kolumuzu koparttılar. Halkı sokağa dökenler bayram eder bizim yerimize” diyor.

 
2 Haziran gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde Gezi Parkı eylemlerine destek için yürüyen grubun üzerine doğru hızla giren aracın altında kalan 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesi bayramın ilk gününü Çekmeköy Mezarlığı’nda geçirdi. Mehmetsiz 67 günü geride bırakan Ayvalıtaş ailesinin mütevazı evine bayram değil taziye ziyaretleri yapılıyor hâlâ. Baba Ali Ayvalıtaş, sabahın erken saatlerinde Mehmet’in mezarına gidip bayramlaştıklarını anlatarak “Mezarı çok kalabalıktı. Komşularımız, arkadaşları geldi. Ailece oradaydık. Ama biliyoruz ki ne yaparsak yapalım Mehmet geri gelmeyecek” diyor.
 
'Biz bittik'
 
Mehmetsiz geçirdikleri ilk bayramda çektikleri acıyı tarif etmekte zorlanan Ali Ayvalıtaş, Mehmet ile geçirdikleri bayram günlerini de şöyle dile getiriyor:
 
“Her bayramda Mehmet bizden önce kalkardı. Yardım edilecek kimseler varsa gider görevini yapardı. Sonra gelir bizim elimizi öperdi. Cıvıl cıvıl bir aile ortamımız vardı. Şimdi ise her şeyden mahrum, bitik bir aile olduk. Mehmet benim en sevdiğim çocuğumdu, her şeyimdi. Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum ama çok zor bu başımıza gelenler. 20 yaşında askerimizi kaybettik en verimli çağında.”
 
'Hâlâ şoktayız'
 
Mehmet’in annesinin de kuzusunu kaybetmiş deli koyun gibi yere göğe sığamadığını dile getiren Ayvalıtaş, kardeşlerinin da hâlâ şokta olduğunu belirtiyor. Cenaze evine bayram gelmediğini dile getiren Ayvalıtaş “Her şey ilk günkü gibi hâlâ. Acımızı hala sıcak” diyor.
 
'Neyimiz tam?'
 
Başbakan’ın neyiniz eksik sorusuna da tepki gösteren Ayvalıtaş duygularını şöyle ifade ediyor:
 
“Mehmet eksik, Ethem eksik, Abdullah eksik, Medeni eksik, Ali İsmail eksik. Türkiye’de düzen eksik. Geçim eksik. İnsanların sevgiye ihtiyacı var, o eksik bir kere. Bayram geldi geçti kimin neyine? Bayram sevincimiz eksik. Mehmet gitti bana dünyayı bağışlasalar ne yazar? Onun eksikliğini tamamlayabilir mi? Türkiye’de adalet eksik. Geçim eksik. İnsanlar ekmek bulamıyor. Hayatımız tozpembe değil. Anadolu’ya git köylü ağlıyor. Esnaf haddinden fazla ağlıyor. Evine ekmek götüremiyor, borç batağında yüzüyor. Sigortasını yatıramıyor. Kendi cepleri dolu tabii... Ne tam ki bana eksik olanı soruyor? Oğlum eksik. Ötesi var mı?”
 
'Gerçek katiller mi?'
 
Ayvalıtaş ailesi yasta oldukları için evlerinden Mehmet öldüğü günden beri televizyon açılmıyor. Ama gazeteleri yakından takip eden Ali Ayvalıtaş, Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz ile ilgili gelişmelerden haberdar. Ayvalıtaş, tutuklanan kişilerin gerçek katiller olup olmadığı konusunda şüpheleri olduğunu belirterek “Haberin aslı var mı yok mu? Birileri yem olarak mı kullanıldı, gerçek katiller mi yakalandı emin olamıyor insan. Hiç güvenim yok artık. Oğlumu kaybedeli 67 gün oldu hâlâ dava açılmadı, nasıl güveneyim?” diye soruyor. Ayvalıtaş ailesi, Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri ile de bugün telefonla bayramlaşacak.
 
100. gününde eylem
 
Oğlunun ölümünün 100. gününde yani 11 Eylül’de de öldürüldüğü yerde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapmaya hazırlanan Ali Ayvalıtaş ana akım medyaya hâlâ kızgın:
 
“Valilik izin verir mi bilmiyorum ama ben orada büyük miting yapacağım. Herkesi hatta yanımızda olmayan basını da çağıracağım. Bayramda bazı büyük gazetelerden arayıp röportaj yapmak isteyenler oldu. Konuşmadım. Şimdi mi akıllarına geldik? Şimdiye kadar neredeydiler? Bayramdan sonra yine yüzümüze bakan olmaz.”