Diyarbakır Barosu Açıklama Yaptı
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, açıklama yaptı: 'Gereksiz, ölçüsüz ve keyfi bir şiddet uygulanmıştır'
Diyarbakır'ın Lice İlçesi Kayacık Köyü Jandarma Karakolu'nun yeni binasını protesto etmek için yapılan gösteride çıkan ve 1 kişinin öldüğü 9 kişinin yaralandığı olaylarla ilgili açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, güvenlik görevlilerinin bir kez daha gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara karşı gereksiz, ölçüsüz ve keyfi bir şiddet uyguladığını söyledi.
Elçi, ne olursa olsun barış ve çözüm sürecinin akamete uğramaması gerektiğini kaydetti.
"YARALILARA ARKADAN ATEŞ EDİLMİŞ"
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Lice'de 1 kişinin ölümü 9 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayların ardından bugün basın toplantısı düzenledi. Elçi, Lice'de bir kez daha yaşam hakkı ağır bir biçimde ihlal edildiğini, güvenlik görevlileri bir kez daha gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara karşı gereksiz, ölçüsüz ve keyfi bir şiddet uyguladığını söyledi.
Daha fazla karakol yapımına karşı tepkilerini ifade etmeye çalışan göstericilere güvenlik görevlilerinin doğrudan ve hedef gözeterek ateşli silahlarla ateş açması sonucu bir gösterici yaşamını yitirdiğini, 9 göstericinin ise ateşli silahla ağır yaralandığını söyleyen Elçi, şöyle dedi:
"Olayda silah kullanmanın esaslarına ve yasal usullere uyulmamış, güvenlik görevlilerinin öteden beri tanık olunan, gösterici sivil topluluklara öldürücü şiddet uygulama, silahla ateş ederek öldürme refleksi bir kez daha fütursuzca sergilenmiştir. Dün gece öldürülen Medeni Yıldırım'ın otopsi işleminde; merminin vücudunun yaşamsal bölgesine isabet ederek, kalp ve akciğer iç organlarını parçaladığı, yine yaralıların çoğuna arkadan ateş edildiği tespit edilmiştir.
Bu tıbbi tespitler, güvenlik görevlilerinin topluluğu dağıtma yerine doğrudan öldürme amacıyla ateş ettiklerini ortaya koymaktadır. Diyarbakır Barosu olarak, yaşam hakkının ağır bir ihlalini oluşturan bu katliamı kınıyoruz. Adli ve idari makamlar duraksamadan, tarafsız, etkili ve hızlı bir soruşturma yürütmeli, bu suçun sorumluları derhal yargı önüne çıkarılmalıdır. Bu kez, adli ve idari makamlar daha önce sık sık yaptıkları gibi, olaydan sorumlu kamu görevlilerini koruma ve kollamaktan vazgeçmelidir."
Elçi, olayda doğrudan silah kullananlar, silah kullanma talimatını veren ve sorumluluğu bulunan tüm görevliler hakkında etkili bir idari soruşturma dayürütülmesi ve derhal görevlerinden uzaklaştırtılmaları gerektiğini belirterek, "Yetkililer, bu olayda da, 'olay yargıya intikal etmiştir, idari soruşturma için de müfettiş görevlendirilmiştir' gibi toplumu oyalamak ve konuyu zamana yayarak unutturma yoluna gitmemelidir" dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİ NE OLURSA OLSUN AKAMETE UĞRAMAMALIDIR"
Elçi, çok önemli ve hassas bir dönemden geçtiklerini, Kürt meselesinin çözümü çabalarının yoğunlaştığı, silahların sustuğu, silahlı güçlerin sınır dışına çekilme sürecinde olduğu, öte yandan Akil İnsanlar oluşumunun önerilerinin tartışılmaya başlandığı ve barışçıl çözüm umutlarının güçlendiği bir sırada böyle acı ve üzücü bir olayın meydana gelmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Elçi, "Barış ve çözüm süreci ne olursa olsun akamete uğramamalı, görüşme ve diyalog sürdürülmelidir" dedi.