AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Alevilere yönelik gerçekleştirilmesi düşünülen düzenlemelere ilişkin, “Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımız çok parçalı ve çok yapılı bir kitleyi oluşturuyorlar. Hepsini aynı ortak paydada buluşturmak çok zor bir şey. Kısa bir süre önce Cemevi ile cami bir araya getirildi. İzzettin Doğan’ın başında bulunduğu Cem Vakfı bu işe öncülük etti ama bir başka alevi grupları da gidip orayı sabote etmeye çalıştılar. Bu konuda son sözü söylemiş değil hükümet. Bu konuda bir çalışma devam ediyor” dedi.
Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketinde Alevilerle ilgili düzenleme yer almadı. AK Partili Çelik Alevilerle ilgili ayrı bir çalışmanın sürdürüldüğünü belirtti.

Çelik, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nin NTV yayınında değerlendirdi.
Bazı tepkileri önlemek için zihniyet devrimine ihtiyaç olduğunu anlatan Çelik, “Bu da zamanla olur. Pat diye olmaz. Türkiye’nin 10 yıl önce hiç tartışamadığı birçok konu artık bugün konuşulmaya başladı. Bu da normalleşme ve demokrasiyle ilgilidir” dedi.
“Bu yaptığımız işin kamu vicdanında nasıl yansıma bulduğu önemlidir” ifadesini kullanan Çelik, “76 milyonun birçoğu bu işten memnundur. Hoşnut olmayanlar da olacaktır bu da demokratik yapının gereğidir” diye konuştu.

Nevşehir Üniversitesi’nin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi konusu dışında Demokratikleş Paketi’nde Alevilere yönelik bir düzenlemenin bulunmadığının sorulması üzerine Çelik, şu yanıtı verdi:

“Faruk Çelik başkanlığında çok sayıda Alevi çalıştayı yapıldı. Esasen Alevilik meselesi ilk defa AK Parti döneminde devlet nezdinde tartışılır hale geldi. Alevi vatandaşlarımız uzun yıllar ötekileştirildiler. İlk defa ders kitaplarına benim bakanlığım döneminde Alevilik girdi ve amacımız Alevilere Aleviliği öğretmekten ziyade her Sünni çocuğunun da Aleviliği doğru öğrenmesini sağlamaktı. Yapılanları teker teker saymayacağım. Birçok toplantıya hepimiz gittik. Bu devam eden bir süreçtir. Sayın Bekir Bozdağ’ın başında bulunduğu bakanlığın yaptığı bir çalışma vardır. ‘Müstakil bir Alevi paketi olarak açıklanacak’ şeklinde bir beyanım yok ama sadece Alevilerle ilgili üniversite isminin değiştirilmesi değil, yerleşim birimlerinin isimlerinin de rahatlıkla değiştirilmesi için bir yol açılıyor. Mesela Tunceli’nin adı da rahatlıkla Dersim olabilecek. Dediğim gibi Bekir Bey’in başkanlığında bir çalışma yapılıyor. Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımız çok parçalı ve çok yapılı bir kitleyi oluşturuyorlar. Hepsini aynı ortak paydada buluşturmak çok zor bir şey. Kısa bir süre önce Cemevi ile cami bir araya getirildi. İzzettin Doğan’ın başında bulunduğu Cem Vakfı bu işe öncülük etti ama bir başka alevi grupları da gidip orayı sabote etmeye çalıştılar. Bu konuda son sözü söylemiş değil hükümet. Bu konuda bir çalışma devam ediyor. Önümüzdeki zamanlarda yeri gelirse açıklama da yapılır.”