BARIŞ SÜRECİ PKK'YA TESLİM SÜRECİ Mİ OLDU?

İmralı'da ömür boyu hapse mahkum ve 30 binden fazla insanın hayatına mal olmuş PKK terörünün baş sorumlusu Abdullah Öcalan'ı barış sürecinin baş aktörü ilan ederek görüşmeler sürüdüren AKP hükümetinin politikası işe yaramadı.

Bir haftadır çeşitli nedenler ileri sürerek ülkenin Güneydoğu'sunda geceli gündüzlü olaylar çıkıyor. "Dağdan indiler, nereden girdilerse oradan çıkıp gittiler, bir senedir şehit haberi gelmiyor." denilen PKK'lıların, hiç bir yere gitmedikleri, diledikleri gibi yol kestikleri, polise ve askere saldırdıkları, şehrin göbeğinde bombalı saldırılar düzenledikleri ve karşılığında ellerini kollarını sallaya sallaya dolaştıkları ortaya çıktı. Meydana gelen olayları haberleştirmenin "barış düşmanlığı" olarak ilan edilmesi ve habercilere gözdağı verilmesi yüzünden pek azını duyduğumuz olayların bilançosu gittikçe büyüyor. Son bir kaç günde meydana gelen olaylar hiç yaşanmamış gibi yandaş basında yer almıyor ama terör örgütünün yayın organları kendi medyalarında propagandaya devam ediyor.Yol kontrolü yaptıklarını, işgalci olarak nitelendirdikleri Türk Emniyet güçlerini göz altına aldıklarını, araçlarını yaktıklarını gururla anlatıp fotoğraflar yayınlıyorlar..



PKK ASKER KAÇIRIYOR BDP TESLİM ALIYOR DEVLET NEREDE?

Lice'nin Fis Köyü yakınlarında yol kesen bir grup PKK'lı tarafından kaçırıldıktan 12.5 saat sonra teslim edildikleri BDP heyeti tarafından Duru Jandarma Karakolu'na teslim edilen 4 askerin kaçırılması ile ilgili soruşturma sürerken, bölgede askerin arazi arama ve tarama faaliyeti yaptığı görüldü. PKK yayın organlarında yapılan propaganda da ise, "milislerin askerleri göz altına aldığı ama devlete değil BDP'ye teslim edecekleri probagandası yapıldı. Gözlemciler terör örgütünün bu davranışı ile kendilerinin doğuda kolluk gücü BDP'nin ise devleti temsil ettiği mesajı vermek istediklerini iddia ediyor. "Barış Süreci" aksamasın kaygısı ile, banka yakan, şantiye basıp araçları tahrip eden, polise şehrin göbeğinde bomba ile saldıran PKK'lıların kaçının yakanlandığı ve bu eylemleri için ne yapılacağını kimse bilmiyor. Gezi direnişinde silahsız sivillere orantısız güç kullananları ikramiye ile ödüllendiren Erdoğan'ın, bu olaylar karşısında sadece "provakasyon" şeklinde açıklama yapması nasıl izah edilebilir bilinmiyor.